· Aşırı sıcak ve soğuk canlılarda kromozom
sayısı ve yapısı mutasyonlarını artırarak canlıların kalıtsal yapılarının
değişmesine yol açacaktır.
·
Kutup Bölgelerindeki donmuş topraklar,
küresel ısınma sonucu çözülmeye başlayarak binlerce yıl boyunca bünyelerinde
bulunan sera gazlarını atmosfere bırakacaktır.
·
Küresel ısınma, gece-gündüz sıcaklık
farkını giderek azaltacaktır.
·
Kasırga, hortum ve yıldırım gibi
atmosfer felaketleri fazlalaşacaktır.
·
Asit yağmurlarının ve birçok doğa
felaketinin zincirleme oluşmasını tetikleyecektir
·
Bütün bu olumsuz olaylar insanı moral
çöküntüsüne sürükleyerek ruhsal yapısının hassaslaşmasına ve anlaşmazlıkların
artmasına neden olacaktır.
·
Okyanus sıcaklıklarının artmasıyla
buzullar eriyecek ve önümüzdeki yüzyılın ortalarına doğru deniz yüksekliği
0.10–0.32m yükselecektir
·
2050 yılına kadar UV B radyasyonun
%20-%25 artması beklenmektedir. Bu değişim enlemlere göre farklılık
gösterecektir.
·
iklim değişikliği sonucunda oluşan
yetersiz beslenme ve tek başına küresel olarak dağılan ve etkili olan
hastalıklar(ishal,sıtma) görülmektedir. Bazı hastalıklar
sıcaklık ve yağışa karşı oldukça duyarlıdır. Yüksek sıcaklıkların olduğu
dönemlerde özellikle çocuklarda ishal salgınları görülmüştür neden
olan tehlikenin (virüs, enfeksiyon vb.) dağılımını da değiştirecektir.
·
İklim değişikliğinden dolayı kuş
gribinden sarıhummaya kadar olan bir düzine hastalık yabani hayvanlar yoluyla
yayılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü tarafınca yapılan bilimsel çalışmalarda bu
hastalıklar aşağıdaki şekilde sıralanmıştır:Kuş gribi,Kene Kolera,Ebola Parazitler,Veba,Lyme,Zararlı
deniz yosunları,Kızıl humma, sıtma,Uyku hastalığı,Verem,Sarıhumma, sıtma .
·
Çevre sıcaklığı yükseldiği zaman, vücut
ısısı da yükselmektedir. Bu durum daha fazla hastalıklara, ölümlere, kalp
rahatsızlıklarına neden olmaktadır.
·
Türkiye de ise 1957 yılında Ankara da
Hatip Çayı’nın taşması sonucunda 185 vatandaşımız hayatını
kaybetmiştir.1995 yılı kasım ayının ilk günlerinde İzmir’deYamanlar Deresi’nin taşması
sonucunda meydana gelen sel felaketinde 61vatandaşımız hayatını yitirmiştir.
1998 Mayıs ayında Batı Karadeniz Bölgesinde
meydana gelen şiddetli sel
sonucunda 28, aynı şekilde 2006 yılının kasım ayında Güneydoğu Anadolu Bölgesinde meydana
gelen şiddetli yağış ve sel sonucunda da 42 vatandaşımız hayatını
kaybetmiştir. 19 Haziran 2004 tarihinde Ankara’nın Çubuk ilçesinin Sünlü
köyünde meydana gelen hortum da ise 4 kişi hayatını kaybetti.
·
Deniz seviyesinde görülecek yükselme,
birçok kıyı bölgesi yerleşimini olumsuz yönde etkileyecektir. Örneğin deniz
seviyesinde meydana gelecek 100 cm’lik bir artışla Hollanda’nın %6’sı,
Bangladeş’in %17,5’i ve birçok adanın ya tümü ya da büyük bölümü sular altında
kalacaktır. Denizlerdeki yükselme kıyı ekosistemlerinde büyük değişiklikler
yaratacak, denizlere yakın alçak düzlüklerde yeni bataklıklar meydana
gelecektir. Denizlerin karalar üzerinde ilerlemesi ile oluşacak arazi
kayıplarının yanında kıyı erozyonlarında da artışlar görülecektir.
·
Kıtalar üzerine düşen yağış miktarı son
yüzyıl içerisinde %1’lik bir artış göstermiştir. Gücünü suyun buharlaşmasından
alan kasırgalar muhtemelen daha da güçlü olacaklardır. El Nino kasırgası önceki
yüz yıllık periyotla karşılaştırıldığında son 20-30 yıllık süreçte daha sık,
uzun süreli ve şiddetli görülmeye başlanmıştır.
·
Küresel ısınmanın etkisiyle hayvanlar ve
bitkiler kutuplara ve üst dağlık kesimlere-yüksek rakımlara doğru göç
edeceklerdir. Ancak, bu göç yollarını tıkayan kentler ya da tarım arazileri ile
karşılaşan ve bunları aşamayan bitki türlerinin nesilleri tükenecektir.
·
Buzulların erimesi başata kutup ayıları
ve kral penguenleri ve onların habitatlarını tehdit etmekte, besin bulmalarını
zorlaştırmaktadır. Yapılan gözlemler kutup ayılarının vücut ağırlığında daha
şimdiden %10 azalma olduğunu göstermiştir. Aynı şekilde su ekosistemlerinin
aşırı ısınması planktonların zarar görmesine, balıkların üretkenliğinin
azalmasına, göç etmesine ve bunun sonucu su ekosistemlerinde besin zincirinde
kopmaların oluşmasına neden olmaktadır.
·
Deniz buzunun eriyerek küçülmesi, kutup
ayıları, foklar ve deniz ayılarının biyolojik habitatlarını tehdit etmekle
beraber daha soğuk açık okyanus suyunun oluşumuna sebep olarak okyanusun CO2
depolama kapasitesini artırmaktadır
·
insan kaynaklı yangınlar yanında
sıcaklık artışına bağlı yangınlarda da artış görülmektedir. Özellikle Ak Deniz
bölgesinde son yıllarda sıcaklı artışına bağlı olarak gerçekleşen yangınlar
sonucu yüz binlerce ağaç türü, bitki, böcek,mikroorganizma türü ile birlikte
milyonlarca dekarlık orman arazisi yok olmuş ve yok olmaya da devam etmektedir.
·
Kaçkar dağlarında son iki yıldır
buzullarda erime başlamıştır. Eriyen buzullarla birlikte bu bölgeye özgü canlı
formların kompozisyonunda da değişmeler saptanmıştır. Ayrıca 20 yıldır ekolojik
çalışmaların yürütüldüğü Kızılcahamam Milli Parkı'nda, yaşamları tamamen su
veya nemin var olduğu ekolojik ortamlara bağlı olan ciğerotlarından, eskiden 20
tür mevcutken, şimdi 4 tür bulunduğu saptanmıştır.
·
Ormanlarda toplu ağaç kurumaları ve
hastalık salgını görülür.
·
Dünya’nın en önemli 200 havzası arasında
sayılan, Konya Kapalı havzası’nda yer alan iki yıl öncesine kadar bir çok türde
onbinlerce kuşa ev sahipliği yapan Bolluk, Kulu, Samsam, Kozanlı,Hotamış,
Akşehir, Eber, Suğla, Meke, Eşmekaya, Ereğli,Tersakan ve Düden Sazlık ve Gölleri
küresel ısınma nedeniyle bualanların suları çekilmiş bulunmaktadır. Türkiye’nin
toplam yer altı suyunun %40’ını barındıran Konya Kapalı Havzası’nda su seviyesi
son yirmi yılda önemli oranda düşerken, yerüstü sularında da sürekli bir azalma
seyri gözlemlenmektedir.
·
Zararlı böcek salgınları olur.
·
Kızıldeniz’de yaşayan bazı yosun ve
balık türlerine Türkiye denizlerinde rastlanmaya başlanmıştır.Bununla birlikte
özellikle son yıllarda Ege Denizi’nde yaşayan yumuşak mercanların Eunicella
cavaloni ve Eunicella singularis kolonilerinde görülen beyazlama ve
soyulmalarının sıcaklık artışıyla ilgili olduğu belirlenmiştir. Mercanlarda %25
oranında beyazlama saptanmıştır. Bu olgu özellikle Kaş ve Kemer/Antalya
bölgelerinde açıkça görülmektedir. Bunun dışında, salpa, kupes ve papaz
balıklarının son yıllarda Karadeniz’de özellikle İğneada, Kıyıköy ve Şile bölgesinde
avlanmaya başlanması Karadeniz yüzey suyu sıcaklığındaki artışla
açıklanmaktadır.
Kaynaklar:
- http://cevre.club.fatih.edu.tr
- · http://www.tusedad.org/
- · http://dergiler.ankara.edu.tr
- · http://www.mgm.gov.tr