KLONLAMA
•Klonlama nedir?
•Klonlama yöntemleri nelerdir?
•Klonlama neden yapılır?
•Klonlamanın olumlu ve olumsuz tarafları nelerdir?
KLONLAMA NEDİR ?
•Moleküler biyoloji teknikleri kullanarak bir DNA dizisine
eş DNA üretmek veya bir hücreden yola çıkarak hücre bölünmesi ile genetik
olarak birbirine eş hücre grubunun oluşmasıdır.
•Eşeysiz üremeyle genetik kopya oluşturulur.
DOLLY’nin Oluşumu
KLONLAMA
YÖNTEMLERİ :
YÖNTEMLERİ :
•DNA KLONLAMA
•ÜREME AMAÇLI KLONLAMA
DNA KLONLAMA
•Farklı birey veya türlerden alınan DNA parçalarının
fonksiyonel olacak şekilde birleştirilmesidir. Bu teknolojinin en güzel örneği,
insandaki insülin hormonunu şifreleyen genin, bakteriyel plazmit (hücrelerde
kromozom yapısında olmayan stopilazmik DNA’lardır ) DNA’sı ile
birleştirilmesidir.
•Başka bir DNA parçası ile birleştirilerek değişikliğe
uğramış olan plazmit DNA’sı, “rekombinant-DNA molekülü” adını alır. Bu
rekombinant DNA’yı bakteri içinde çoğaltarak insülin geninin çok sayıda
kopyasını yapmak mümkündür.
ÜREME AMAÇLI KLONLAMA
•Şu anda var olan yada daha öncesinde var olmuş olan bir
hayvanın DNA’sıyla aynı DNA’ya sahip hayvanların meydana getirilmesidir.
•Bu işlem üreme hücresine sahip olmayan bir bireyin çocuk
sahibi olmasına yardımcı olmak için de kullanılır. Örneğin Dolly bu teknoloji
ile yaratılmıştır.
TEDAVİ AMAÇLI KLONLAMA
•Terapatik klonlamaya embriyo klonlama da denir.
• Araştırmalarda kullanılmak üzere insan embriyosunun
üretilmesi işlemidir.
• Bu işlemin amacı klonlanmış insan yaratılması değil fakat
insan gelişiminin ve hastalıkların tedavisinin araştırılması ve çalışılması için
kök hücrelerin yetiştirilmesidir.
• Kök hücreler insan vücudunda herhangi çeşit bir hücreye
dönüşerek bozulmuş yada hastalıklı dokuları yenileme/ iyileştirme yeteneğine sahip
oldukları için biyomedikal araştırmalarda çok önemlidir ve buradaki temel amaç
ise kişiye özel kök hücreleri üretmektir.
-Kök Hücre Oluşturma
Bu işlemin basamaklarını şu şekilde gösterebiliriz:
•Kök hücreler yumurta 5 gün boyunca döllendikten sonra
yumurta içerisinden çıkartılırlar. Gelişimin bu aşamasındaki yumurtaya “
blastosit ” denir. Kök hücrenin
çıkarılması embriyoyu parçalar ve yok eder.
•Çıkartılan kök hücreler petri kaplarında potansiyel
terapatik dokuları yada ayrı organları oluşturmak için kültürleniyorlar.
•Oluşumu hedeflenen bu terapatik dokuların sonradan vücudun iyileştirilmesi
planlanan yerine aktarılıp bulundukları yerdeki hasarı onarmaları amaçlanmakta
ve üzerinde çalışılmaktadır.(Kan hücresi,kas hücresi vb oluşturma)
•Bu sayede kişilerin kendi hücrelerinden doku ya da organ
üretileceği için dokunun vücut tarafından reddedilme olasılığı ortadan
kalkacaktır.
KLONLAMANIN AMAÇLARI
•Üstün genetik yapıya sahip ancak herhangi bir sebeple döl
veremeyen veya ölmek üzere olan bir çiftlik hayvanı klonlanarak çoğaltılabilir.
Bir başka uygulama alanı nesli tükenmekte olan ve az sayıda kaldığı için
üretilemiyen hayvanların bu teknoloji kullanılarak çoğaltılmasıdır.
•Bu teknoloji ile arzu edilen genetik yapı çoğaltılabilmekte
ve böylece üstün genetik özelliklere sahip birden fazla çiftlik hayvanının
üretilmesiyle üniform sürüler elde edilebilmektedir. Örneğin, artık döl
veremeyecek yaşa gelmiş kaliteli bir inek, klonlama yöntemi
ileçoğaltılabilmektedir. Bu teknoloji ile bir sığır çiftliği sahibinin isteği
üzerine 13 yaşında ve artık döl vermeyen iyi kaliteli bir etçi inekten doku alınarak
ilk ticari klonlama çalışması gerçekleştirilmiş.
•Et kalitesi, süt üretimi, büyüme oranı döl verimi
hayvanların değerlendirilmesinde dikkate
alınan önemli kriterler arasında sayılabilir. Mükemmel kalitede süt veren bir
inek veya diğerlerinin arasında derhal göze çarpan ideal bir boğa gibi üstün
niteliklere sahip seçilmiş hayvanların birkaç kez kopyalanması veya çok
kaliteli hayvanların kalabalık klon sürülerinin elde edilmesi gibi seçenekler
mümkündür.
•Klonlama teknolojinin hedeflerinden biri de nesli
tükenmekte olan hayvanlar olmuştur. İlk olarak 1998 yılında ana vatanı
Hindistan ve Çin olan yabani bir sığır türünden (gaur) elde edilen hücre,
çekirdeği çıkartılmış evcil sığır yumurtasına transfer edildi ve doğan gaur
yavrusu 48 saat yaşadı.
•1999 yılında Audobon Enstitüsü Soyu Tükenen Türler
Araştırma merkezinden araştırmacılar tükenmekte olan bir canlı türüne ait daha
önceden dondurulmuş embriyosunu başka bir canlı türüne nakletmişlerdi.sonuçta
sıradan bir ev kedisi afrika vahşi kedisi doğurdu.Peki ya nesli tükenmiş
canlılar onlar tekrar yaşayabilirler mi? 1999 yılında bir grup Rus bilimadamı
çok iyi korunmuş bir mamut kalıntısı buldular.Ancak olumsuz çevre koşulları DNA
sına çok zarar vermişti.
•Kök hücre yöntemiyle ölümcül hastalıklarda organ üretmeyi
sağlamak.
•Büyük insanların veya efsanevi derecede güzel kişilerin
tekrarlanması.
•Kalıtsal hastalık tehlikesini azaltmak için sağlıklıların
çoğalması.
•Kısır çiftler için çocuk sahibi olma.
KLONLAMANIN OLUMSUZ YÖNLERİ
•Yine ayrıca bazı alanlarda benzer insanların kullanımı da
insan yığınlarının savaş ,haber alma gibi alanlarda kötüye kullanılmasını
sağlar.
•Bazı çevreler, kopyalamayı ileride gerekebilecek organ
nakilleri için bir depo gibi kullanabilme düşüncesi ile desteklemektedirler. Bu
durum ise tıp etiği açısından insan ahlakına aykırıdır .Nitekim ileride organ
gerekebileceği düşüncesinden hareketle bir cenini üretmek ve sonra da gerekince
onu parçalayarak organını almak ahlaki bir olay değildir.
•Klon canlıların çok büyük sağlık sorunları
olabilmektedir.Erken yaşlanma,gen etkinliklerinde düzensizlikler ,gelişim
bozuklukları bu sorunlar arasındadır.
•Bu gün kök hücreler göbek kordonu, kemik iliği gibi vücudun
bazı bölgelerinden elde edilebilmesine karşın bunların sınırlı sayıda dokuya
dönüşebilmeleri uygulama alanlarını
kısıtlamaktadır. Oysa embriyodan elde edilen kök hücreler hertürlü
dokuya dönüşebilme özelliğine sahiptir.Ama tedavi amaçlı klonlamada embriyodan
gerekli kök hücre alınıp embriyo öldürülüyor.Bu da tartışmalara yol açmaktadır.
•Nesli tükenen canlıların zaten azalmış olan genetik
çeşitliliği klonlamayla daha da azalacaktır.
KÜÇÜK BİLGİLER
•Klon canllar çok sayıda deneme sonucunda oluşurlar.Dolly
277 başarısız deneme sonucu oluşmuştur.
•1952 yılında ilk klon canlı,minik iribaş oluşturuldu.
•1999 yılında Dolly’nin biyolojik yaşının klonlandığı
canlıyla aynı olduğu açıklandı.
•Dolly den sonra domuz, fare,maymun gibi canlılar da
klonlanmıştır.
•Alzheimer, Parkinson gibi hücrelerin dejenerasyonuna bağlı
olarak gelişen hastalıklar için yeni bir tedavi yaklaşımı ortaya çıkmıştır.
KAYNAKLAR:
http://www.biltek.tubitak.gov.tr
http://www.turkhaygen.gov.tr
http://www.unesco.org.tr
http://www.deu.edu.tr
http://tr.wikipedia.org
HAZIRLAYAN :GAMZE NAR
oyalıyı bir gün ziyarete gidelim fenciler olarak?
YanıtlaSilçok iyi fikir :) oyalıyı görmeliyiz.
YanıtlaSil